T.C.
YARGITAY
6.HUKUK DAİRESİ
TAHLİYE TAAHHÜDÜNE DAYALI TAHLIYE (icra Dairesinden istenebileceği Gibi Mahkemede Dava Açmak Suretiyle de Tahliye Sağlanabileceği – Kiralananı Sonradan İktisap Eden Malikin Eski Malik Zamanında Verilmiş Taahhüde Dayanarak Dava Açabileceği) • ESKI MALIK ZAMANINDA VERİLEN TAHLİYE TAAHHÜDÜ (Yeni Malikin Eski Malik Zamanında Verilen Tahliye Taahhüdüne Dayanarak Tahliye Davası Açabileceği Matbu Tahliye Taahhüdünün Tahliye ve Tanzim Tarihinin Elle Doldurulmuş Olmasının Taahhüdü Geçersiz Kılmadığı)
MATBU TAHLİYE TAAHHÜDÜNÜN TAHLİYE VE TANZİM TARIHI BOŞ OLARAK VERİLMESİ (Kiracının Boşa imza Atmakla Kiralayana İstediği Tarihi Atma Yetkisi Vermiş Olduğu Sonucuna Katlanması Gereği Yasal Süresinde iptali İstenmeyen Taahhütnamenin Geçerli Olduğu)
6570/m. 7/A
818/m. 31
ÖZET: Kiralayan, kiracı tarafından gayrimenkulün tahliye edileceği yazı ile bildirilmiş olmasına rağmen tahliye edilmezse icra dairesine müracaatla tahliye isteyebileceği gibi ayrıca mahkemede dava açmak suretiyle de tahliyeyi sağlayabilir. Kiralananı sonradan iktisap eden yeni malik kiralayanın halefi olarak eski malik zamanında verilmiş taahhüde dayanarak dava açabilir.
DAVA: Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
"Davacı vekili; müvekkilinin kiralananı 30.06.2010 tarihinde iktisap ettiğini, davalının önceki malikle yaptığı 01.06.2009 başlangıç tarihli sözleşme uyarınca kiracı olduğunu, davalının 15.06.2010 tarihli tahliye taahhütnamesi uyarınca kiralananı 25.01.2011 tarihinde tahliye etmeyi taahhüt ettiğini, buna uymayan davalı hakkında Sincan 3.Icra Müdürlüğünün 2011/445 sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline ve kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı ise, tahliye taahhüdünün 01.06.2009 tarihli kira sözleşmesi ile birlikte düzenlenip verildiğini, bu nedenle taahhüdün geçerli olmadığını, taahhütnamedeki tarih ve yazılarda oynama ve tahrifatlar mevcut olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
6570 sayılı yasanın 7/a maddesi hükmüne göre kiralayan, kiracı tarafından gayrimenkulün tahliye edileceği yazı ile bildirilmiş olmasına rağmen tahliye edilmezse icra dairesine müracaatla tahliye isteyebileceği gibi ayrıca mahkemede dava açmak suretiyle de tahliyeyi sağlayabilir. Kiralananı sonradan iktisap eden yeni malik kiralayanın halefi olarak eski malik zamanında verilmiş taahhüde dayanarak dava açabilir.
Hükme esas alınan ve davaya dayanak yapılan 01.06.2009 başlangıç tarihli ve iki yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesi davalı ile kiralananın önceki maliki M. C. arasında imzalanmıştır. Taşınmazı 30.06.2010 tarihinde iktisap eden davacı 15.06.2010 tanzim ve 25.01.2011 tahliye tarihli olduğu bildirilen tahliye taahhütnamesine dayalı olarak süresinde icra dairesine başvurmuş, itiraz üzerine işbu davayı açmıştır. Davalı tahliye taahhüdünün kira sözleşmesi ile birlikte düzenlenip verildiğini, taahhütnamedeki yazı ve rakamlarda tahrifat yapıldığını savunmuştur. Davaya konu tahliye taahhütnamesi matbu olup metin üzerindeki boşlukların elle doldurulması suretiyle tanzim edilmiştir. Matbu metnin tanzim ve tahliye tarihlerine ilişkin bölümlerinde “””/200..” ibarelerinin yer almakta olup bu kısımlar 15.06.2010 tanzim ve 15.01.2011 tahliye tarihleri olarak elle tamamlanmıştır. Taahhütnamedeki bu kısımların elle tamamlanmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Taahhüdün tanzim ve tahliye tarihleri kısmının boş olarak düzenlenip davacıya verilmiş olduğu kabul edilse bile, kiracı davalı bu şekildeki boşa imza atmakla davacıya istediği tarihi doldurma yetkisi vermiş olduğundan bunun sonucuna katlanmak zorundadır. Öte yandan B.K.’nun 31.maddesi uyarınca yasal süresi içinde taahhüdnamenin iptali de istenmiş değildir. Tarih kısmında “200..” ibaresinin bulunuyor olması nedeniyle bu kısmın sınırlı şekilde 2009 veya 2010 olarak düzenlenebileceği 2011 olarak yazılmasının davalının iradesine uygun düşmediği şeklindeki mahkeme kabulü hatalı olup mahkemece davanın kabulü gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır
SONUÇ Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 07.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi."
Bu site ® BayKonWeb Tarafından hazırlanmıştır.